Bugün de diğer bir tatlı filmi paylaşacağız tatlı tatlı,yumuşak yumuşak
BEBEK GİBİ MAŞALLAH

![]() | Hülya Koçyiğit | Leyla Erdem Yılmaz |
![]() | İzzet Günay | Kemal Yılmaz |
![]() | Nihat Ziyalan | Nihat |
![]() | Hulusi Kentmen | Komiser |
![]() | Necdet Tosun | Arap Aşçı |
![]() | Sami Hazinses | Sami |
![]() | Cevat Kurtuluş | Hapishane Müdürü |
![]() | Münir Özkul | Hüsnü |
![]() | Nubar Terziyan | Feyzullah |
(Film 1963 yapımlı Bazıları Dayak Sever filminin yeniden çevrimidir.Filmde çalan şarkılara gelince
eskisi gibi değilem-semiramis pekkan
arabaya taş koydum-nermin candan
boştur dünya-zerrin zeren)
(İzzet Günay-Hülya Koçyiğit ikilisinin enerjileri muhteşem.Tatlı,kalender ve sıcacık bir çift olarak şahaneler doğrusu.)
Leyla tonton ve çılgın amcası Feyzullah beyle beraber şahane mi şahane,zevkli mi zevkli,bahçesi ayrı,içi,mobilyası ayrı güzel bir köşkte(ki bu evi başta Hüdaverdi ve Bizimkiler olmak üzere pek çok türk filminden hatırlıyoruz.Ama nerdedir,şimdi ne haldedir şu an için bir bilgim yok maalesef)yaşamaktadırlar yanlarındaki kalfaları,amca beyin kendi büyük ama zekadan yana küçük akrabasıyla beraber.Bir Türk filminde güzel bir kız olur da sevgilisiz olur mu hiç.Leyla'nın sevgilisi ve filmimizin kötü ama bir o kadar da sempatik adamı Nihat...Leyla ile gezip,eğlenip,güzel şarkılar eşliğinde hayatın tadını çıkarıyorlar.Sever görünse de asıl amacı amca beyin tek varisi olan Leyla'nın konacağı servettir. Eee az buz değil tam 50 milyon.Derken amca bey yolcu oluyor ve gider ayak,hiç sevmediği,kıl olduğu damat adayına gerken kazığı da atıyor.Vasiyete göre Leyla mirası almak için Nihat'tan başka biriyle evlenmek zorundadır.Servet için yapamayacağı şey olmayan Nihat işletir saksıyı ve hemen bir plan kurar.Sevgilisini evlendirmek için ,bir cezaevine gidip idamlık mahkumların bir listesinin isterler.O cezaevindeki tek idamlık da kader bu ya Kemal namı diğer şişli canavarı.Adı canavara çıkmışsa da aslında suçsuzdur ve iftiraya kurban gitmiştir.Onu hapise düşürense yalancı şahit Sami Hazinçocuktur.
Kör talih işte durur durur da tam da asılmasına günler kala Leyla'yla nikah masasına oturtur onu.Görür görmez vurulur Leyla ya ama elden ne gelir.O bir kader mahkumudur.Bu arada zoraki çiftimizin nikah şahitlerinden biri de Nihat'tır(ah nihat sevdiğin(!)için yapamayacağın şey yok çılgın aşık)
Leyla'yla Nihat diskoda şarkı söyleyerek Kemal'in idamını beklerken aynı talih bu sefer yapıyor yapacağını ve idam edileceği akşam kemali ipten alıyor.Asıl suçlu gelip suçunu itiraf edince serbest kalan Kemal soluğu sevgili karısının evinde alıyor.
Eve gelip de yatağında Kemal'i gören Leyla tüm uğraşlarına ondan kurtulamayınca hep beraber tatlı bir maceranın içine atılmış oluyorlar.Sevgilisini bu yabancı adamla başbaşa bırakmaktan hiç gocunmayan Nihat da boş duramıyor tabi ve Kemal'den kurtulmanın yollarını aramaya başlıyor.Amacı servetin önündeki tek engeli tekrar ipe göndermek.Kemal'in hapisten çıkar çıkmaz yalancı şahit Sami'yi bulup ağzını yüzünü dağıttığını ve tehdit ettiğini öğrenince yeni bir plan kuruyor çakal.Sami'ye bir mektup yazarak işbirliği ayağıyla öldürüyor.Cesedi de Kemal'in evine saklıyor ve polisi arıyor.İşte aksiyon da burdan sonra başlıyor.Nihatın amacı samiyi öldürüp cinayeti kemalin üstüne yıkmaktı,evet.Ama hesaba katmadığı bir şey vardı,daha doğrusu kimsenin hesaba katmadığı biri...Ve kurnaz Nihatımız Sami'ye yazdığı mektubu onun üstünde unutarak hayatının hatasını yapıyor.
Bir de her ihbarda,başka hiç bir işi yokmuşçasına ekibini toplayıp anında damlayan komiserimizHulusi baba da işe dahil olunca filmimiz iyice tatlı bir polisiye havasına bürünüyor.Leyla ve Kemal'in tatlı atışmaları bir yandan,cesetlerin birken iki olması ve durmadan yer değiştirip ordan burdan çıkmaları diğer yandan...Tüm bunlar olurken Kemal'le cesetlerden kurtulmak için didinip duran Leyla yavaş yavaş Nihat'ın asıl niyetine aymaya başlıyor.
Tüm yaşananlar biraz aksiyon biraz heyecan,herşeyin iç yüzünün ortaya çıkması için.Ama en önemlisi Leyla ve Kemal'in yakınlaşması,aralarında sıcak bir sevginin doğuşuna şahit olmamız için...
Film boyunca bizi fena eğlendiren ama çoğumuzun ciddiye almadığı Münir Özkul sonunda yapıyor yapacağını ve kısa şortunu çıkarı takım elbisesiyle çıkıyor karşımıza.Meğer bizim tatlı tayyareci,komiser Hüsnü imiş iyi mi?Nihat'ın pis işlerinin ortaya çıkarmak için buradaymış.Rahmetli amca bey ve kalfayla işbirliği yapan,cesetlerin yerlerini değiştirip ev halkını şoka sokan da kendisiymiş.
Pek çok yeşilçam filminde olduğu gibi bu filmde de falsolu bir kaç hareket var.Filmin değişik yerlerinde karakterlerin isimlerinin karıştırılması gibi.Ya da cesetlerden kurtulmak için onları denize attıkları sırada,battaniyeye sarılı olanların kıyafet mankeni olduğunun çok belli olması gibi.Hoş,ne kadar göze çarpsa da Dönüş filmindeki bebek faciasının yanında hafif kalıyor.Filmin sempatisi 'amaaan ne olacak ya' dedirtiyor.Ölü rolü yapan oyuncuların,kendilerini sürükleyen Münir Özkul'a yardım olsun diye hafiften yürümeleri bile tatlı geliyor gözümüze.
En nihayetinde gerçekler ortaya çıkıp da Leyla'yla araları düzelince pijamalarını istiyor Kemal.
Bize de Hüsnü abiye katılmak düşüyor
-düt düüüttt!
-hüsnü abi gidiyor artık
-ilk defa ne demek istediğini anladım
-ne diyor
-bize ömür boyu mutuluklar diliyor
Bu tatlı çifte mutluluk dilemez de ne yapar insan.Böyle bir sevgi,tatlı ve mutlu bir hayat hepimizin başına...Onlar ersin muradına...