Sıcak,güzel bir mahalle...Tiyatroya sinemaya para vermeye lüzum yok,insan burda neşesini kendiliğinden bulur.Bu mahallede de insanlar doğar,insanlar yaşar,insanlar ağlar,insanlar güler ve insanlar ölür.İnsanlar...Yani bizimkiler...Size biraz onlardan bahsedeyim.
İçinizde Hüdaverdi ve bizimkilerin maceralarını okumamış,filmi izlememiş olanlar vardır,olabilir tabii..Dolayısıyla beni-ali bey amcayı- ve bizimkileri tanımıyor olabilirsiniz.
Ama Allah aşkına şu muzır,şu hınzır,şu cin mi cin suratı daha önce görmedim diyecek kimse var mıdır?
Bu tatlı ufaklık Hüdaverdi.Mahallenin neşe kaynağı.Annesi evden kovdukça,canı sıkıldıkça gelir,Ali bey amcasında kalır.
Kediyi buzdolabına kapar,banyoya kurbağa koyar,aman ha yanında bir şey konuşmaya gelmez,ağzında bakla ıslanmaz. Ama gel gör ki pek tatlı kerata,insan istese de kızamıyor.
Gecenin bir vakti dayandı mı kapıya,tekme yumruk zil,uyandırmadan gitmez.
Gelelim bizimkilere...
İşte onlardan biri.Gerçek adını bilmiyorum biz burda Pırtık deriz.Bizimkilerin içinde Hüdaverdi'ye en yakın olanı.Dilencilik yapar,banklarda yatıp kalkar.Bilmem kaç senedir 25inde.
Bugünlerdeyse aklı iyice havalarda.Yeni birileri taşındı mahalleye.Evin hizmetçisine vurulmuş,daha kızın adını bile bilmiyor.
Halinden de anlamışsınızdır,bakkalda karşılaşmışlar,sevdiğinin ardından bakakalmış garibim.
Bu hanım da Halime Saman,Pırtık'ın aşık olduğu kız..Adı o müstehcen şarkıyı akla getiriyor değil mi?Ama ne yapsın efendim onun suçu mu?Soyadını mı değiştirsin yani.Hüdaverdi Pırrrtıkla evlenirsen soyadın kendiliğinden değişir diyerek laf arasında Pırtık'ın aşkından haberdar ediyor Halimeyi.Gel gör ki Halime bu yaşına kadar eline erkek eli değmemiş namusuna pek düşkün bir hanım.Önceleri kendini pek bir naza çekiyor ama önceleri...
Sonraları yapışacak Pırtık'a.Ayda yılda bir talibi çıkmış kaçırır mı ya...
Bilinmez,Halime'nin evde kalmışlığında pek az(!)konuşuyor olmasının bir payı var mıdır?
Pırtık'ın yanındaki tombul arkadaşa Zurna derler,zil zurna biraz uzun oluyor da...Seyyar ispirto ocağı gibi dolaşır mahallede ,boş şişe toplar,banklarda yatıp kalkar.
Diğeri de çolak;dilencilik yapar o da diğerleri gibi.Bakmayın adına,belediyecilerden kaçarken rüzgarla yarışıyor.
Zurna kardeşinden mektup almış,kardeşini görmeyeli tam 20 yıl olmuş meğer.Ondan ayrıldığında 19 yaşında bir tıbbıyeliymiş.Zurna karşısında,doktor olmuş kardeşini göreceği için pek heyecanlı.Ve işte aşağı resimdeki de kardeşi...Yakub...
Bendeniz mi?Alalade bir insan,bir aile babası,orta halli bir memur...Akşam yorgun argın geldiğim evimde
pipomu yakıp koltuğuma kurulmaktan,bir de bu birbirinden güzel insanlardan başka bir eğlencem yok.
Hoş,her günü başka olay bu mahallede insan başka ne arar,öyle değil mi?
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder